Haccın Faziletleri
Alışveriş sepetiniz boş!
Hac ibadeti Müslümanlara Allah
tarafından sunulmuş bir hediye ve bir rahmettir. İnsanlar hac ibadetini yerine
getirirken olgunlaşır, gelişir ve hayata farklı bir pencereden bakar. Kendini samimiyetle
Allah’a yönelten ve sadece Allah’ı razı etmek için yapılan bir hac ibadetinin
sayılamayacak kadar faydası ve hikmetleri vardır. İhlaslı ve gösterişten uzak
bir şekilde yerine getirilen bir hac ibadeti Müslüman için bir değişim ve
dönüşüm noktası olması gerekmektedir. Kişi, haccın maneviyat ve duygu yüklü
hazzını aldığı zaman Rabbine yaklaştığını anlayacak ve daha fazla yaklaşmak
için çaba sarf etmek isteyecektir. Dolayısıyla hac ibadetinden sonra da günlük
hayatında kendisini arındırmaya, günahlardan uzak durmaya ve samimi olarak
Allah’a yönelmeye devam edecektir. Hac ibadetinde kişi sadece bir defa ihlaslı,
samimi bir şekilde ve aynı zamanda Peygamberimiz (sav)’in yaptığı uygulamaları
örnek alarak yapar ise bu onu arındırmaya yetecektir.
Manevi Faziletler
Yüce Allah’ın (Azze ve Celle)
sadece bir defa yapılan bir hac ibadetinde bize olan rahmeti, maddi ve manevi
ikramları karşısında şaşırıp kalmamak mümkün değildir. Burada konuyla ilgili
bazı hadisleri sizinle paylaşmak istiyoruz.
Resûlullah (Sallallallahu Aleyhi ve
Sellem)’e:
-Hangi amel daha faziletlidir? diye
soruldu.
- “Allah’a ve Resûlüne inanmak” buyurdu.
- Sonra
hangisi? denildi.
- “Allah
yolunda cihad etmek” karşılığını verdi.
- Bundan
sonra hangisi? denilince:
- “Allah katında makbul olan hactır” buyurdular.
(Buhârî, Îmân 18, Hac 4, Tevhîd 47;
Müslim, Îmân 135)
Bir başka hadis-i şerifte
Peygamberimiz(sav) şöyle buyurmuştur:
“Kim
Allah (Azze ve Celle) için haccederse, kötü söz ve davranışlardan sakınır ve
günahlara sapmazsa, annesinin onu doğurduğu günkü gibi günahlardan temizlenmiş
olarak döner.”
(Buharı c.2 s.209 Müslim c.4 s.107)
Peygamber Efendimiz (sav)’in buyurduğu
üzere kişi samimi ve ihlaslı bir hac yaparak Allah katında büyük mükafatlar
elde edebilir. Zira Allah, onu insanlar arasından seçmiş ve kendi evine davet
etmiştir. Müslüman, bunun kıymetini bilmeli hac esnasında hiç kimseye eziyet
etmemeli, rahatsızlık vermemelidir.
Bu ve bunun gibi hadislerde yer alan
müjdelerin gerçekleşmesi, hadislerde de görüldüğü üzere bazı şartlara bağlanmıştır.
Hadislerde yer alan "Kim Allah için
hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa"
ve "Makbul hac" gibi ifadelerden
bunu anlayabiliriz. Bunun yanında hadislerde hacca giden herkesin bütün
günahları affolunur anlamı çıkarılmamalıdır. Hac ibadetini yerine getiren bir
Müslümanın kul hakları devam edecektir ve silinmeyecektir. Çünkü bu hak bir
insanın onun üzerindeki hakkıdır ve Allah herkese adil bir şekilde davrandığı
için kimsenin hakkının kimsede kalmasına müsaade edilmeyecektir.
Bir hadis-i Şerifte Peygamberimiz (sav) şöyle
buyurmaktadır:
“Kıyamet gününde, haklar sahiplerine
mutlaka verilecektir. Hatta boynuzsuz koyun içini boynuzlu koyundan kısas
alınacaktır.”
(Müslim
Birr 60)
Bu hadisten de gördüğümüz üzere
İslam’da kul hakkının önemi oldukça büyüktür. İnsan hacca gitmeden önce
insanlarla helalleşmeli ve üzerinde kul hakkı bırakmamalıdır.
Maddi Faziletler
Samimi ve ihlaslı bir şekilde yapılan
bir hac ibadetinin kişiye manevi olarak kattıklarının yanında maddi olarak da
birçok şey katar. Kişiyi sıkıntılara, zorluklara sabır ve tahammül edebilmeyi
öğretir. Müslüman kardeşlerine güzel, hikmetli ve hoşgörülü davranma gibi
ahlaki özelliklerini geliştirir. Bunun yanında hac ibadetini yerine getirirken
hacılar birden fazla renk, dil, ırk, kültür ile kaynaşmış ve tanışmış olur. İnsanları
birbirine düşman kılan ve tartışmalara vesile olan ırkçılık ve renk ayrımı gibi
kötü hasletlerin önüne geçilmesine vesile olur. Dünya hayatının geçici olduğunu
ve bir gün mahşerde Allah’ın huzurunda duracağımız bilincini oluşturur ve bunu
canlı tutar.
Kısacası burada hac ibadetinin size
bahsettiğimiz manevi ve maddi faziletleri dışında, bahsedemediğimiz daha birçok
faziletleri ve faydaları vardır. Bunlar Allah’ın bize olan sonsuz rahmeti ve
merhametinin bir göstergesidir. Bizim de Allah’ın bize olan rahmetinin farkına
varmamız ve ona doğru bir yol tutmamız gerekmektedir.